isterim
02.05.2005
İSTERİM
Bu yılda Ağustos ayı gelince
Basağı bir daha görmek isterim
Çağlayarak akan o derelerde
Son bir olsa bile yüzmek isterim
Yaz gelince orda çiçekler açar
Yüklenir evleri yaylaya göçer
Geçerken örenden soğuksu içer
Bizim Örenleri görmek isterim
Tütüyor gözümde o Basak köyü
Serindir havası soğuktur suyu
Taşların başında olurdu kuyu
Kuyulardan bir su içmek isterim
Yetmişlik rakıyı yanıma alıp
Bağdan bahçelerden meyveler çalıp
Eş dostu toplayıp çalıp çağırıp
Çayırlar üstünde içmek isterim
Bu gurbet el beni dertlere saldı
Gençlik yıllarımın hepsini çaldı
Hayaller kurmuştum o köyde kaldı
Hayallerim gerçek olsun isterim
Bir su gibi akıp geçiyor yıllar
Her zaman çıkmaza varıyor yollar
Yaz gelince meyve veriyor dallar
O dallardan meyve almak isterim
Gül için bülbülle çileler çekip
Keklik gibi taştan taşlara sekip
Susuzun bahçeye bostanı ekip
Çıkan sebzelerden yemek isterim
Yolaşana çıksam dağlara baksam
Coşkun sular gibi çağlayıp aksam
Hava soğuyunca bir keven yaksam
Onun ateşine durmak isterim
Davar yayıp gece dağlarda yatıp
Efkar bastırınca sigara yakıp
Keçeyi kaldırıp kenara atıp
Onun üzerinde yatmak isterim
Üst üste yapılmış evleri vardı
Araba geçmiyor yolları dardı
Eskiden köyümde insanlık vardı
İnsanlar geçmişe dönsün isterim
İlk arabayı köye kör kız getirdi
Dostları sömürüp onu bitirdi
Kafası çalışan malı götürdü
Sömürge ortadan kalksın isterim
Duydum yol yapılmış köyden Örene
Ne baktılı orda olup görene
Neydim ki evleri dönmüş virane
Yeniden yapılsın evler isterim
Ören dedelerin sefa yeriydi
Hep bağlar bahçeler meyve veriydi
Herkes yonca çayır otu deriydi
Örenler eskiye dönsün isterim
Sarı diğenk derler dikili taşa
Gelmeyen kalmadı bu garip başa
Bir de beni sorun gökteki kuşa
Dertli dermanını bulsun isterim
Yarpızlıya göçüp çadırlar açıp
İçtikçe suyunu kendimden geçip
Güz gelince dönüp Örene ğöçüp
Örenin sefasın sürmek isterim
Gün görmezin orda olurdu keklik
Bizde o dağlarda çok çile çektik
Çatın derelerden gelip geçerdik
Ağsuyun gözleri görmek isterim
Ganlı çak şak derler o kanlı yurda
Mahalar çadırı açardı orda
Çok kuzu kaptırdık dağlarda kurda
Kuzu kapan kurdu vurmak isterim
Kancık kayasında yayla yayalardık
Hem kuzu otlatır hem de oynardık
Oyun sevdasına dağda kuzu koyardık
Kaybolan kuzuyu bulmak isterim
Sarımın kuzlarda çaşırı kesip
Deli poyraz gibi durmadan esip
Naz ederek birde o yare küsüp
Taşın gölgesinde yatmak isterim
Hamamın başına köylü göçerdi
Yüklerini yıkıp çadır açardı
Bizimde yaylanın yolu ordan geçerdi
Yaylaya yeniden göçmek isterim
Kangallı koyakta oturduk birlik
Sorunumuz yoktu ederdik dirlik
Davar sağılırken yapardık şerlik
Davar berlenirken görmek isterim
Katırlara binip yazıya varıp
Hissemize düşen çayırı derip
Yazı bekçisinin hakkını verip
Sığır gelişinde köye dönmek isterim
Boz tepeye çıksam dağlara baksam
Bir su olsam ordan yazıya aksam
Akmaktan yorulsam sıcaktan bıksam
Yine o dağlara dönmek isterim
Eşek pınarından geçer yazının yolu
Nevruz nergis çiğdem hepisi dolu
Babamda tırpana orda kestirmiş kolu
Olmasın yüreğinde yara isterim
Bentte bahçeleri gezmek güzeldir
Köyüm benim için daim özeldir
Sahipsiz ağacın başı gazeldir
Ben yurduma sahip çıkmak isterim
Musalladan aşar değirmen yolu
Sahip çıkılmadı tez geldi sonu
Basak çayının yamadan gelir bir kolu
O suyla değirmen dönsün isterim
Yol açılsa da araba kapıya varsa
Etrafımı eş dost akraba sarsa
Onların içinde anamda varsa
Sarılıp eline öpmek isterim
Yazdığım sözlerin yalanı yoktur
Gurbet elin derdi çilesi çoktur
Her derdin dermanı değildir doktor
Benim derdim köyüm görmek isterim
Herkes kendi vatanının metini eder
Gurbette çektiğim çileler yeter
Dilerim hasretlik gün gelir biter
Cuma da köyüne dönsün isterim